16. VE 17. YÜZYILLARDA TÜRK MÜZİK ÇALGILARI M4y64i10
16. VE 17. YÜZYILLARDA TÜRK MÜZİK ÇALGILARI M4y64i10
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Cocuklar Duymasın ! xD Den Gelen Arklarımızın Üye Olmaları Önemle Rica OlunuR..

 

 16. VE 17. YÜZYILLARDA TÜRK MÜZİK ÇALGILARI

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
xEmpirEx
Uzman Grafiker
Uzman Grafiker
xEmpirEx


Mesaj Sayısı : 76
Points : 5010816
Kayıt tarihi : 14/04/09

16. VE 17. YÜZYILLARDA TÜRK MÜZİK ÇALGILARI Empty
MesajKonu: 16. VE 17. YÜZYILLARDA TÜRK MÜZİK ÇALGILARI   16. VE 17. YÜZYILLARDA TÜRK MÜZİK ÇALGILARI Icon_minitimeÇarş. Nis. 15, 2009 3:42 pm

16. VE 17. YÜZYILLARDA TÜRK MÜZİK ÇALGILARI

16.
yüzyıl, Osmanlı tãrihinde kanlı ve zaferli, Türk Mûsîkîsi tãrihinde ise
karanlık bir dönemdir. Bir önceki evrede Karakoyunlu, Akkoyunlu ve
Memlûk gibi civar ülkeleri zayıflatan Osmanlı Devleti, 16. yüzyıl
başında Anadolu’yu, Mezopotamya’yı ve Kutsal Toprakları tamãmen ele
geçirmiştir. Dönemin en önemli sosyo-politik olayı, Safevî tarikatı
şeyhi ve sonra Safevî Îran Devleti’nin hükümdãrı Şah İsmãil’in,
kışkırtıcılığı yüzünden, 1502’den îtibãren Doğu Anadolu’da patlak veren
Şîî-Sünnî kutuplaşmasıdır. Şah İsmãil, Fãtih Sultan Mehmet tarafından
mağlubedilen Akkoyunlu Devleti’nin mîrãsını devralmakla kalmayıp, Sünnî
olan Îranı zorla Şîîleştirmiş, Osmanlı yönetiminden hoşnutsuz kalan
Anadolu Türkmenlerini, bu yolla Osmanlı Devleti’ni parçalamak üzere
kullanmaya girişmiştir. Bu olaylar Osmanlı’nın Anadolu’daki varlığını
tehlikeye düşürünce, Sultan II. Bãyezid’ın oğulları Ahmet, Korkud ve
Selim şehzãdeler, durumdan istifãde ederek iktidar kavgasına
tutuşmuşlardır. Nihãyet 1512 yılında şehzãde Selim, hasta babası II.
Bãyezid’i tahttan indirerek Osmanlı hükümdãrı olmuş ve saltanat
rakiplerinin hepsini, büyük mûsîkîşinas şehzãde Korkud dãhil,
öldürtmüştür . Böylece, Türk Mûsîkîsi tãrihi açısından Şark Dönemi
adını verdiğimiz, Kasr-ı Şirin (1639) antlaşmasına değin Şîî Îran ile
Sünnî Osmanlı arasında siyãsî çekişmelerin süregeldiği yeni bir dönem
başlamıştır.

Sertliği
sebebîle Yavuz lâkãbıyla anılan Sultan I. Selim, vakit kaybetmeyerek
Şah İsmãil tehdidinin karşına dikilmiş, Îran Sefer-i Hümãyûnu’nu bizzat
yönetmiş ve Anadoludaki Şîî-Alevî başkaldırıyı, 1514’te Ağrı Dağı
eteklerinde, Çaldıran Ovası zaferiyle geriletmiştir. Bunun uzantısında,
zamanının büyük kültür merkezi olan Tebriz şehri alınmış, buradaki
sanatkâr insanların hemen hepsi İstanbul’a, Saray-ı Hümãyûn’e
nakledilmiştir 1.

Çaldıran
seferinin diğer bir sonucu da, Şãfiî mezhebinden olan Güneydoğu Anadolu
Kürtlerinin, Şîî baskısından kurtularak Osmanlı Devletine katılmaları
olmuştur, ki zamãn içinde Kürtler, yöresel birikimleriyle Türk
Kültürü’nün bir parçası hâline gelmişlerdir 1.

Yavuz
Sultan Selim, Çaldıran gãlibiyetîle yetinmemiş, iki sene sonra tekrar
sefere çıkmış, 1516 yılında Mercü-d Dãbık ve 1517 yılında Ridãniye
zaferleri uzantısında Memlûk Devleti’ni yıkmış, Hilâfeti ele geçirmiş
ve Şîîliğe karşı İttihãd-ı İslâm (İslãm Birliği) idealini
gerçekleştirmiştir 1. 1520’de I. Selim’in ölümü üzerine tahta çıkan
Kãnûnî Sultan Süleyman, babasının fetih siyãsetini devãm ettirmiş,


Bağdat
ve Belgrad gibi önemli şehirlerin yanısıra, Balkanlar’ın, Ege’nin, Doğu
Anadolu’nun, Kuzey Afrika’nın ve Arabistan’ın büyük bir kısmını Osmanlı
İmparatorluğuna katarak bir Cîhan Devleti yaratmıştır 1.

Fetihlerle
dolu bu çağın mûsîkîsi hakkında, ne ilginçtir ki, elimizde hemen hiç
kaynak yoktur. Benzer şekilde, bu dönemin Osmanlı Saray Mûsîkîsi’ne
dãir elimize çok az eser ulaşabilmiştir. Asgarî bilgiler ışığında, 16.
yüzyılın ilk yarısında Hasan Can Çelebi’yi (1490-1567), Nefirî Behram
Ağa’yı (? - 1560), Aziz Mahmud Hûdãyî’yi (1543 - 1628) ve I. Süleyman
zamanında “Şevknãme” adlı eseri yazan Abdül Ali Efendi’yi
farkediyoruzİlyas Şücã Revãnî (1475-1524) 3 adlı bir Türk şãir ise,
“İşãretnãme” adlı mesnevisinde döneminin mûsîkî çalgılarını tasvir
etmiş, Çeng, Tanbur, Ud, Kãnun, Def, Kemençe, Ney, Kopuz adlı sazlardan
bahsetmiştir . Hemen sonra, Durak Ağa’ya (ö. 1566) 3 ve Nihãnî
Çelebi’ye 5 ait iki ayrı “Saznãme” bulunduğunu öğreniyoruz. 16.
yüzyılın sonlarına doğru ise, Osmanlı Saray Mûsîkîsi’ni temsîlen Hatip
Zãkîrî Hasan Efendi (1545-1623) ile Gãzî Giray Bora Han’a (1554-1607)
ve Anadolu Halk Müziği’ni temsîlen Halk Ozanları Pir Sultan Abdal ile
Rûşen Ali Köroğlu’na rastlamaktayız 3,

16.
yüzyıl mûsîkî tãrihi, aşağı yukarı zikredilen bu kıt bilgilerden ibãret
kalmaktadır. Bu evrede, sanki derin bir kültürel çalkantı yaşanmış,
Saray ile Halk birbirlerinden kopuvermişlerdir. Şîî-Sünnî karşıtlığının
had safhaya varmasını izleyen yarım asır içindeki kültürel sessizlik,
ãdetã bu kopukluğun izlerini taşımaktadır 2.



17.
yüzyıldan îtibãren ise bir uyanış gözlenmektedir. Özellikle IV. Murad
tarafından Bağdat’ın ikinci defã Safevî Devleti’nden alınması üzerine
imzãlanan Kasr-ı Şirin (1639) antlaşmasının ardından, Osmanlı
Mûsîkîsi’nin yükselişe geçtiği bir çağ başlamıştır. Bu dönemde, IV.
Murad’ın Bağdat’tan dönüşünde İstanbul’a berãberinde getirdiği Şahkulu
adlı meşhur bir mûsîkîşinas; geleneksel Karacaoğlan ismini alan gezgin
bir Doğu Anadolu Halk Ozanı (1605-1679) ve Enderun mûsîkîşinaslarından
Ali Ufkî lâkaplı Polonya asıllı Albert Bobowski (1610-1675)
] ismindeki nota-yazarı göze çarpmaktadırlar
Aynı
dönemde yaşamış diğer iki önemli kişi de, 1609 yılında İstanbul’da
doğmuş olan ünlü bilgin Kâtip Çelebi 3 ile, 1611 yılında Kütahya’da
doğmuş olan ve “Seyahatnãme”si ile ün kazanan Evliyã Çelebi’dir 5.



Mûsîkî
kãbiliyeti dolayısıyla IV. Murad tarafından ödüllendirilen Evliyã
Çelebi, özellikle İstanbul’daki müzik yaşamından bahsederken, şehirde
4000 kadar görevli mûsîkîşinas, yüzlerce hãnende ve yüzlerce lütiye
(çalgı yapımcısı) bulunduğunu, askerî zümrelerin dahi kendi mûsîkî
loncaları olduğunu yazmaktadır 5.

Henry
Farmer, Kãtip Çelebi’nin Zeşf-üz-zünun adlı ansiklopedik eserinde 19;
aynı zamanda iyi bir mûsıkişinas olan Evliyã Çelebi’nin Seyahatnãme
adlı gezi-yazılarında ise 76 adet çalgı zikredildiğini yazmaktadır 5.


Dolayısıyla,
konumuzla ilgili en öncelikli bir kaynak olarak Evliyã Çelebi’nin
Seyahatnãmesini 5 değerlendirmek yerinde olacaktır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Snqlaydmr
Bayan Moderatör
Bayan Moderatör
Snqlaydmr


3.Uyarı
Takımlar : 16. VE 17. YÜZYILLARDA TÜRK MÜZİK ÇALGILARI D1e2ee3fede4072d5e25570324a07802
Ruh hali : 16. VE 17. YÜZYILLARDA TÜRK MÜZİK ÇALGILARI Geveze10
Mesaj Sayısı : 295
Yaş : 30
Nerden : Kasımpaşa
Points : 7825
Kayıt tarihi : 25/03/10

16. VE 17. YÜZYILLARDA TÜRK MÜZİK ÇALGILARI Empty
MesajKonu: Geri: 16. VE 17. YÜZYILLARDA TÜRK MÜZİK ÇALGILARI   16. VE 17. YÜZYILLARDA TÜRK MÜZİK ÇALGILARI Icon_minitimePerş. Mart 25, 2010 4:49 pm

HariKulaDe.... Paylasım İcin SagoL..... &)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
16. VE 17. YÜZYILLARDA TÜRK MÜZİK ÇALGILARI
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Muzik kodu
» Müzik Tarzınız ?
» Türk Malı
» turk yalanları
» eyy turk kadını

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Müzik Aletlerİ-
Buraya geçin: