ŞAKA
Elbet bir gün toprak olacaksınız
Sagoyu görünce duvara toslayacaksınız
Dilim her sürçtüğünde meyvelerimi yerden toplayacaksınız
Bana diss atmak için inan ki çok uğraşacaksınız.
Oğlum benle şaka yapılmaz
Kafana her takıldığımda aynı yerde bulunmaz
Canın her istediğinde bir mezar kazılmaz
Senin kanını emmek için bir sebep bulunmaz.
Telefonun her çaldığında
Kapın her tıklatıldığında
Rüzgarın sesini her duyduğunda
Bende kaçmak için bir yer aranmaz.
Senden sonra edeceğim son dua
Elham olacak bunu sok kafana
Başında dolanan azrail’i sakın unutma
Her korktuğunda kafanı yastığın altına sakın sokma.
[nakarat] (2)
Benle oğlum yapma şaka şaka
Elbet basarsın bir gün faka faka
Sago gelince başa başa
Diz çökeceksin önümde paşa paşa
Yüzyıllar önce doğmuş eski bir rapçi vardı
İşi sadece sana diss atmaktı
Disslerle senin beynini yıkadı
Sen düşüp kalkana kadar o çoktan uçtu.
Sen bisiklete binerken o ferrarinin direksyonundaydı
Sen annenin karnıdayken o rapçi koltuğundaydı
Rapçi koltuğunda senin kafanı karıştırmakta
Dissleriyle seni içten vurmaktaydı.
Ben bir disskolog
Sen ise bir pisskolog
Kafan iyice karışık
En iyisi görün bi pisikolog
Seni tımarhane kaçkını
Sen çıkardın içimdeki şeytanı
Çok geç artık çekme feryadını
Çocuklar artık sizin kaldı.
Korunmadan girersin ilişkiye
Sonra düşersin çelişkiye
En sonunda çıkar mı bir hediye
Sonra benim değil dersin kediye