Hilye-i Saadet (Resulullahın görünüşü) M4y64i10
Hilye-i Saadet (Resulullahın görünüşü) M4y64i10
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Cocuklar Duymasın ! xD Den Gelen Arklarımızın Üye Olmaları Önemle Rica OlunuR..

 

 Hilye-i Saadet (Resulullahın görünüşü)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
lossevil
Admin
Admin
lossevil


Takımlar : Hilye-i Saadet (Resulullahın görünüşü) 3cfc6cbe9b5f994873e98f5d8805462f
Ruh hali : Hilye-i Saadet (Resulullahın görünüşü) Cesur10
Mesaj Sayısı : 817
Yaş : 29
Nerden : istanbul/beyoglu/kasımpaşa
Points : 50016070
Kayıt tarihi : 14/02/09

Hilye-i Saadet (Resulullahın görünüşü) Empty
MesajKonu: Hilye-i Saadet (Resulullahın görünüşü)   Hilye-i Saadet (Resulullahın görünüşü) Icon_minitimeC.tesi Mart 07, 2009 5:16 pm

Hilye-i Saadet (Resulullahın görünüşü)



Sual: Resulullahın görünüşü nasıldı?
CEVAP
Resulullah
efendimizin, görünen bütün uzuvlarının şekli, sıfatları, güzel huyları,
tamam hayatı, bütün incelikleriyle, çok geniş ve açık olarak, âlimler
tarafından, senetleri, vesikaları ile yazılmıştır. Bunlara (Siyer) kitapları denir.

Büyük İslam âlimlerinden imam-ı Ahmed Kastalani hazretlerinin, (Mevahib-i ledünniyye) ismindeki iki cilt kitabından lüzumlu görülen kısımlar, kısaca aşağıya yazılmıştır:

Peygamber
efendimizin mübarek yüzü ve bütün a�za-i şerifesi ve mübarek sesi,
bütün insanların yüzlerinden ve a�zasından ve seslerinden güzel idi.
Mübarek yüzü, bir miktar yuvarlak idi. Neşeli olduğu zamanda, mübarek
yüzü ay gibi nurlanırdı. Sevindiği, mübarek alnından belli olurdu.

Resulullah
efendimiz, gündüz nasıl görürse, gece dahi öyle görürdü. Önünde
olanları gördüğü gibi, arkasında olanları dahi görürdü. Bunu ispat eden
yüzlerce hadise, kitaplarda yazılıdır. Gözde görme özelliği yaratan
Allahü teâlânın, diğer uzuvda [organda] da yaratmaya gücü yeter.

Yana
ve geriye bakacağı zaman, bütün bedeni ile dönüp bakardı. Yeryüzüne
nazarı, semaya bakmasından ziyade idi. Mübarek gözleri büyük idi.
Mübarek kirpikleri uzun idi. Mübarek gözlerinde bir miktar kırmızılık
vardı. Mübarek gözlerinin karası gayet siyah idi. Fahr-i âlem
efendimizin alnı açık idi. Mübarek kaşları ince idi. Kaşları arası açık
idi. İki kaşı arasında olan damar, hiddetlenince kabarır idi. Mübarek
burnu gayet güzel olup, orta yeri bir miktar yüksek idi. Mübarek başı
büyük idi. Mübarek ağzı küçük değildi. Mübarek dişleri beyaz idi.
Mübarek ön dişleri seyrek idi. Söz söylediği zamanda, sanki dişleri
arasından nur çıkardı. Allahü teâlânın kulları arasında ondan daha
fasih ve tatlı sözlü kimse görülmedi. Mübarek sözleri gayet kolay
anlaşılır, gönülleri alırdı ve ruhları cezb ederdi. Söz söylediği
zaman, kelimeleri inci gibi dizilirdi. Bir kimse saymak istese,
kelimeleri sayılmak mümkün idi. Bazen iyi anlaşılması için, üç kere
tekrar ederdi. Cennette Muhammed aleyhisselam gibi konuşulacaktır.
Mübarek sesi, kimsenin sesinin yetişemediği yere yetişirdi.

Peygamber
efendimiz güler yüzlü idi. Tebessüm ederek gülerdi. Gülerken, mübarek
dişleri görünürdü. Güldüğü zaman, nuru duvarlar üzerine ziya verirdi.
Ağlaması da, gülmesi gibi hafif idi. Kahkaha ile gülmediği gibi, yüksek
sesle de ağlamazdı, amma mübarek gözlerinden yaş akar, mübarek göğsünün
sesi işitilirdi. Ümmetinin günahlarını düşünüp ağlardı ve Allahü
teâlânın korkusundan ve Kur�an-ı kerimi işitince ve bazen de namaz
kılarken ağlardı.

Resulullah efendimizin mübarek parmakları iri
idi. Mübarek kolları etli idi. Mübarek avuçlarının içi geniş idi. Bütün
vücudunun kokusu, miskten güzel idi. Mübarek bedeni, hem yumuşak, hem
de kuvvetli idi. Enes bin Malik diyor ki, Resulullaha on sene hizmet
ettim. Mübarek elleri ipekten yumuşak idi. Mübarek teri miskten ve
çiçekten daha güzel kokuyordu. Mübarek kolları, ayakları ve parmakları
uzun idi. Mübarek ayaklarının parmakları iri idi. Mübarek ayaklarının
altı çok yüksek olmayıp, yumuşak idi. Mübarek karnı geniş olup, göğsü
ile karnı beraber idi. Omuz başının kemikleri iri idi. Mübarek göğsü
geniş idi. Resulullahın kalb-i şerifi, nazargâh-ı ilahi idi.

Resulullah
efendimiz çok uzun boylu olmayıp, kısa dahi değil idi. Yanına uzun bir
kimse gelse, ondan uzun görünürdü. Oturduğu zaman, mübarek omuzu,
oturanların hepsinden yukarı olurdu.

Mübarek saçları ve
sakallarının kılı çok kıvırcık ve çok düz değil, yaradılışta ondüle
idi. Mübarek saçları uzundu. Önceleri kakül bırakırdı, sonradan ikiye
ayırır oldu. Mübarek saçlarını bazen uzatır, bazen de keser,
kısaltırdı. Saç ve sakalını boyamazdı. Vefat ettiği zamanda, saç ve
sakalında ak kıl, yirmiden az idi. Mübarek bıyığını kırkardı.
Bıyıklarının uzunluğu ve şekli, mübarek kaşları kadar idi. Emrinde
hususi berberleri var idi.

Resulullah efendimiz misvakını ve
tarağını yanından ayırmazdı. Mübarek saçını ve sakalını tararken aynaya
nazar eylerdi. Geceleri mübarek gözlerine sürme çekerdi.

Kâinatın
efendisi (sallallahü aleyhi ve sellem) önüne bakarak, süratle yürürdü.
Bir yoldan geçtiği, güzel kokusundan belli olurdu.

Peygamber
efendimiz kırmızı ile karışık beyaz benizli olup, gayet güzel, nurlu ve
sevimli idi. Bir kimse, Peygamber �aleyhissalatü vesselam� siyah idi
dese, dinden çıkar.

Güzel huyların hepsi Resulullah efendimizde
toplanmıştı. Güzel huyları, Allahü teâlâ tarafından verilmiş olup,
çalışarak, sonradan kazanmış değil idi. Bir Müslümanın ismini
söyleyerek, hiçbir zaman lanet etmemiş ve asla mübarek eli ile kimseyi
dövmemiştir. Kendi için, hiçbir şeyden intikam almamıştır. Allah için
intikam alırdı. Akrabasına, Eshabına ve hizmetçilerine tevazu ederek,
iyi muamele eylerdi. Ev içinde çok yumuşak ve güler yüzlü idi.
Hastaları ziyarete gider, cenazelerde bulunurdu. Eshabının işlerine
yardım eder, çocuklarını kucağına alırdı. Fakat, kalbi bunlarla meşgul
değildi. Mübarek ruhu melekler âleminde idi.

Resulullah
efendimizi ansızın gören kimseyi korku kaplardı. Kendisi yumuşak
davranmasaydı, Peygamberlik hallerinden, asla kimse yanında oturamaz,
sözünü işitmeye takat getiremezdi. Halbuki, kendisi, hayasından,
mübarek gözleri ile kimsenin yüzüne bakmazdı.

Peygamber
efendimiz, insanların en cömerdi idi. Bir şey istenip de, yok dediği
görülmemiştir. İstenilen şey varsa verir, yoksa, cevap vermezdi. O
kadar iyilikleri, o kadar ihsanları vardı ki, Rum imparatorları, İran
şahları, o kadar ihsan yapamadılar. Fakat kendisi sıkıntı ile yaşamayı
severdi. Öyle bir hayat yaşıyordu ki, yemek ve içmek hatırına bile
gelmezdi. Yemek getirin yiyelim veya falanca yemeği pişiriniz
buyurmazdı. Yemek getirirlerse yer, her ne meyve verseler kabul ederdi.
Bazen aylarca az yer, açlığı severdi. Bazen de çok yerdi. Yemeği üç
parmakla yerdi. Yemek sonunda su içmezdi. Suyu otururken içerdi.
Başkaları ile yemek yerken, herkesten sonra el çekerdi. Herkesin
hediyesini kabul ederdi. Hediye getirene karşılık olarak, katkat
fazlasını verirdi.

Çeşitli elbise giymek âdet-i şerifesi idi.
Yabancı devlet elçileri gelince süslenirdi. Yani kıymetli ve nefis
elbise giyerek, güzel yüzünü gösterirdi. Yüzüğünü mühür olarak
kullanırdı. Yüzüğü üzerinde (Muhammedün Resulullah) yazılı idi.
Yatağı deriden olup, içi hurma ağacı iplikleri ile dolu idi. Bazen bu
yatak üzerine, bazen yere serili deri üzerine, bazen de, hasır veya
kuru toprak üzerine yatardı. Mübarek avucunun içini sağ yanağının
altına koyup, sağ yanı üstüne yatardı.

Resulullah efendimiz, zekât malı almaz, çiğ soğan ve sarmısak gibi şeyler yemez ve şiir söylemezdi.

Server-i
âlem efendimizin mübarek gözleri uyur, kalb-i şerifi uyumazdı. Aç yatıp
tok kalkardı. Asla esnemezdi. Mübarek vücudu nurani olup, gölgesi yere
düşmezdi. Elbisesine sinek konmaz, sivrisinek ve diğer böcekler mübarek
kanını içmezdi. Allahü teâlâ tarafından Resulullah olduğu
bildirildikten sonra, şeytanlar göklere çıkarak haber alamaz ve
kâhinler söyleyemez oldu.
Bir kimse, Peygamber efendimizi rüyada görse, muhakkak Onu görmüştür; çünkü şeytan Onun şekline giremez.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kralmekan.forumdizini.com
 
Hilye-i Saadet (Resulullahın görünüşü)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Resulullahın üç vazifesi
» Resulullahın çok evlenmesi
» Resulullahın bütün dedeleri mümindi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: DiNi-
Buraya geçin: