Peygamber efendimizi tanımak M4y64i10
Peygamber efendimizi tanımak M4y64i10
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Cocuklar Duymasın ! xD Den Gelen Arklarımızın Üye Olmaları Önemle Rica OlunuR..

 

 Peygamber efendimizi tanımak

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
lossevil
Admin
Admin
lossevil


Takımlar : Peygamber efendimizi tanımak 3cfc6cbe9b5f994873e98f5d8805462f
Ruh hali : Peygamber efendimizi tanımak Cesur10
Mesaj Sayısı : 817
Yaş : 29
Nerden : istanbul/beyoglu/kasımpaşa
Points : 50016070
Kayıt tarihi : 14/02/09

Peygamber efendimizi tanımak Empty
MesajKonu: Peygamber efendimizi tanımak   Peygamber efendimizi tanımak Icon_minitimeC.tesi Mart 07, 2009 5:10 pm

Peygamber efendimizi tanımak

Sual: Resulullahı tanımamızdaki ölçü nedir?
CEVAP
Her
Müslüman, Peygamber efendimizin güzellik ve üstünlüklerini ilmi, ihlâsı
ve Ona olan sevgisi kadar derece derece görmekte ve anlayabilmektedir.

Peygamber
efendimize vâris olan yüksek İslam âlimleri ise Onu bütün
güzellikleriyle görmüş ve âşık olmuşlardır. Bunların en başında Ebu Bekr-i Sıddık
gelmektedir. O, Resulullah efendimizdeki nübüvvet nurunu görmekte, Onun
üstünlük, güzellik ve yüksekliklerini idrak ederek, Ona âşık olmakta
öyle ileri gitmiştir ki, başka hiçbir kimse Ebu Bekr-i Sıddık
hazretleri gibi olamamıştır. Bir keresinde, �Bütün iyiliklerimi, sizin
bir sehvinize (yanılmanıza) değişirim� buyurmuştu.

Resulullah efendimizin güzelliğini en iyi görüp anlayan ve anlatanlardan biri de, müminlerin annesi Hazret-i Âişe
idi. Âişe validemiz âlime, müctehide, akıllı, zeki ve edibe idi. Gayet
belig ve fasih konuşurdu. Kur�an-ı kerimin manalarını, helal ve
haramları, Arap şiirlerini ve hesap ilmini çok iyi bilirdi.

Resulullah efendimizi öven şu iki beyti Âişe validemiz söylemiştir:

Ve lev semiû fî mısra evsâfe haddihi
Le mâ bezelû fî sevmi yûsufe min nakdin.
Levvâmî zelîhâ lev reeyne cebînehu
Le âserne bilkat'il kulûbi alel eydî.

�Eğer
Mısır�dakiler, Peygamber efendimizin yanaklarının güzelliğini işitmiş
olsalardı, güzelliği dillere destan olan Yusuf aleyhisselamın
pazarlığında hiç para vermezlerdi. Bütün mallarını, onun yanaklarını
görebilmek için saklarlardı. Zeliha�yı Yusuf aleyhisselama âşık oldu
diyerek kötüleyen kadınlar Resulullahın parlak alnını görselerdi
ellerinin yerine kalblerini keserlerdi de acısını duymazlardı.�

Yine Âişe validemiz buyuruyor ki:
�Bir
gün Resulullah mübarek nalınlarının kayışlarını çakıyordu. Ben de iplik
eğiriyordum. Mübarek yüzüne baktım. Parlak alnından ter damlıyordu. Ter
damlası, her tarafa nur saçıyordu. Gözlerimi kamaştırıyordu.
Şaşakaldım. Bana doğru bakıp; �Sana ne oldu ki böyle dalgın duruyorsun?�
buyurdu. �Ya Resulallah! Mübarek yüzündeki nurların parlaklığına ve
mübarek alnındaki ter tanelerinin saçtıkları ışıklara bakarak kendimden
geçtim� dedim. Resulullah kalkıp yanıma geldi. Gözlerimin arasını
(alnımı) öptü ve; �Ya Âişe! Allahü teâlâ sana iyilikler versin! Beni sevindirdiğin gibi, seni sevindiremedim�
buyurdu. Yani, senin beni sevindirmen, benim seni sevindirmemden
çoktur, dedi.� Hazret-i Âişe�nin mübarek gözlerinin arasını öpmesi,
Resulullah efendimizi severek, Onun cemalini anlayarak gördüğü için
aferin ve takdir olmaktadır.

Resulullah efendimizin Kur�an-ı kerimde geçen isimlerinden biri de Yasin suresindeki Yasin kelimesidir. İslam âlimlerinin büyüklerinden olan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi hazretleri; �Yasin, ey benim muhabbet deryamın dalgıcı olan habibim, demektir�
buyurmuştur. Bu deryanın ismini duyanlar, uzaktan görenler, yakınına
gelenler, içine girip nasibi kadar derine inenlerin hepsi, ömürlerinin
her safhasında Resulullah efendimizin aşkı ile yanıp tutuşmuşlar, yanık
feryatlar, içli gözyaşları ve yakıcı mısralarla bu aşklarını dile
getirmişlerdir. Bunların içinde en büyük ve meşhurlarından olan ve bu
muhabbet deryasından büyük pay sahibi olan Mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri de Sevgili Peygamberimize olan muhabbet ve aşkını dile getirdiği kasidelerinden birinde şöyle demektedir:

Server-i âlem, sana âşık olup da, yanarım!
Her nerede olsam, o güzel cemalin ararım.

Kâbe kavseyn tahtının sultanı sen, ben hiçim,
Misafirinim dersem saygısızlık sayarım.

Her şey cihanda senin şerefine bilirim,
Rahmetin yağsa bana her gün olur baharım.

Herkes Kâbe�yi tavaf için gelir Hicaz�a,
Sana kavuşmak için ben dağları aşarım.

Saadet tacına kavuştum ben rüyada.
Yağın toprağı serpildi yüzüme sanarım.

Dostunu öven âşıkların bülbülü, ey Cami!
Divanında şu yazılar, oluyor, tercümanım.

Dili sarkmış, susuz kalmış, uyuz bir köpek gibi,
Senin ihsan denizinden bir damla arzularım.

Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:
(En
büyük saadet, iki cihanın en üstün insanı olan Muhammed aleyhisselama
tâbi olmaktır. Cehennem azabından kurtulmak için, Allahü teâlânın
seçtiği sevdiği insanların reisine uymak gerekir. Cennet nimetlerine
kavuşmak, Ona tâbi olanlara mahsustur. Allahü teâlânın sevgisine
kavuşmak için, Ona tâbi olmak şarttır. Ona uymayanların tevbeleri,
zühdleri, tevekkülleri ve duaları kabul olmaz. Onun yolunda
olmayanların zikirleri, fikirleri, şevkleri ve zevkleri kıymetsizdir.
Peygamberler, Onun hayat veren deryasından bir kadehe kavuşmakla, o
derecelere yükselmişlerdir. Evliya, Onun sonsuz deryasından bir yudum
içmekle muratlarına ermişlerdir. Yeryüzündeki melekler, Onun
hizmetçileri, göklerdekiler, âşıklarıdır. Her şey, Onun şerefine
yaratılmış, bütün varlıklar, Onun mübarek ruhundan feyz almışlardır.
Allahü teâlânın varlığını O açıklamış, her şeyin yaratanı, Onun
rızasını almak istemiştir. Ona ve Onun Âline ve Eshabına bizden dualar
olsun. O yüce Peygamber, hepimizden razı olsun!)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kralmekan.forumdizini.com
 
Peygamber efendimizi tanımak
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Peygamber efendimizi rüyada görmek
» Resulullah efendimizi anmak ibadettir
» Peygamber efendimiz ve medeniyet
» Peygamber efendimizin faziletleri
» Peygamber efendimizin şefaati

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: DiNi-
Buraya geçin: