RİZE
Doğu Karadeniz Bölgesinde yer alan Rize, bölgenin en
karakteristik özelliklerini gösterir.Anadolu'nun diğer bölgelerinden
coğrafi yapısıyla olduğu gibi kültürel yapısı ile de ayrılır. Dik
yamaçlı vadileri, doruklara ulaşılabilir dağları, buzul gölleri, zümrüt
yeşili yaylaları, tarihi kemer köprüleri ve kaleleri, coşkun akan
dereleri ile çok özel bir turizm beldesidir.
TARİHÇE
Rize adının, M.Ö. 7. yüzyılda başlayan
kolonizasyon döneminde, yörede bol pirinç yetiştirilmesinden ötürü kent
yakınlarından geçen çaya verilen “Rhizios” veya sonraki dönemlerde
verilen “Rhizaion” dan geldiği söylenmektedir.
M.Ö. 2. bin
başlarında tarım ve hayvancılıkla uğraşan kimi toplulukların yaşadığı
tahmin edilen Rize ve çevresinin yazılı tarih dönemi, M.Ö. 7. yüzyılda
Miletli denizcilerin yaptıkları seferlerle başlamaktadır. Bu dönemde
Miletliler Doğu Karadeniz kıyılarında ticari yerleşimler kurmuşlardır.
Daha sonra Kimmer, Med ve Pers akınlarına uğrayan yöreyi MÖ. 180’de
Kral Pharnakes, M.Ö. 1. yüzyılda da Partlar ele geçirmiş olup, yöre
M.S. 10 yılında Roma egemenliğine girmiştir. M.S. 4. yüzyıldan
başlayarak Sasani ve Bizans arasında sürekli el değiştirmiş, 1071
Malazgirt Savaşı’ndan sonra Türklerin eline geçmiş, ancak Selçukluların
batıya yönelmesiyle tekrar Bizans egemenliğine girmiştir. Rize’nin bir
kısmı 1461’de diğer yöreleri de 1509’da Osmanlı topraklarına
katılmıştır. Rize, cumhuriyetin ilanından sonra, 1924 yılında il
olmuştur.
COĞRAFYA
Rize, güneyinde yer alan dağların sahilden itibaren yükselmeye
başlaması ve yüksek dağ eteklerinden doğarak Karadeniz'e akan
akarsuların yoğunluğu nedeniyle engebeli bir arazi yapısına sahiptir.
Sarp ve engebeli arazi yapısının ve iklimin de etkisiyle ilin bitki
örtüsünü ormanlar oluşturmaktadır.
Rize, yağışlı iklimi ve çok
sayıdaki yer altı su kaynaklan sayesinde Türkiye'de akarsu yoğunluğu en
fazla olan illerden biridir. Rize'de yazlan serin, kışları ılıman ve
her mevsimi yağışlı bir iklim görülür.