Kütahya
Kütahya Tarihçe TÜRKLERDEN ÖNCE KÜTAHYA
Anadolu 'nun eski yerleşim yerlerinden birisi olan Kütahya 'nın kuruluş
tarihini kesin olarak belirlemek mümkün olmamıştır. Ancak tarihinin çok
eskilere dayandığı anlaşılmaktadır. Sırasıyla Hitit, Frigya, Lidya,
Pers, Makedonya, Bitinya ve Bergama krallıklarının hakimiyetinde
bulunmuş, daha sonra Roma İmparatorluğu ve onun ikiye ayrılmasından
sonra Bizans İmparatorluğu 'nun hakimiyetine girmiştir.Antik kaynaklar
Kütahya 'dan "EZOP" un doğduğu şehir olarak bahsederler. Çocuklar için
hayvanları konu alan masallar yazmış olan Ezop 'un burada doğması,
Kütahya 'nın M.Ö. 6 yy 'da mevcut olduğu anlamına gelir.Şehrin adı
"Kotis 'in şehri" anlamına gelen "Kotiaion 'dan" gelmektedir. Burada
ilk siyasi hakimiyeti Frigler kurmuşlardır. M.Ö. 546 yılında Pers kralı
Kyros, Frig hakimiyetine son vererek Kütahya' yı topraklarına
katmıştır. Persler "Satraplık" adını verdikleri, bölümlere ayırdıkları
Anadolu 'yu ve tabi bu arada Kütahya 'yı uzun süre ellerinde
tutmuşlardır.Makedonya 'lı Büyük İskender 'in tarih sahbesine çıkması
ve Persleri mağlup ederek Anadolu 'yu hakimiyeti altına almasıyla
Kütahya el değiştirmiştir. (M.Ö. 333) Büyük İskender 'in genç yaşta
ölmesi üzerine imparatorluk parçalanmış ve Kütahya İskender 'in
kumandanlarından Antigonos 'un eline geçmiştir.M.Ö. 278 yılında Bitinya
krallığı Kütahya 'yı topraklarına katmış, daha sonra da Bergama
Krallığının eline geçmiştir.M.Ö. 62 yılında Sezar'ın damadı Pompeus,
Kütahya 'yı Roma İmparatorluğu topraklarına katmıştır. M.S.395 yılında
Roma İmparatorluğu ikiye ayrılınca Kütahya, Bizans (Doğu Roma)
imparatorluğunun hakimiyetine girmiştir.Kütahya, Romalılar zamanında
Hiristiyanlığın önemli merkezlerinden biri haline geldi. Takibata
uğrayan Hiristiyanlar Kütahya 'ya sığındılar. Putperest Roma, şehrin
tahsisatını kesti ve şehir ihmale uğrayarak bir süre bakımsız
kaldı.Roma'nın Hiristiyanlığı resmen kabul etmesinin ardından Kütahya,
Piskoposluk merkezi oldu.
Bizans döneminde ise Kütahya 'nın önemi çok arttı. Bizanslılar şehre
hakim ve kale inşasına elverişli buldukları sarp tepeye burçlar ile
tahkim edilmiş iki kat sur içinde bir şato yaptılar. Bu şato,
Germiyanoğulları ve Osmanlılar döneminde yapılan Kütahya kalesinin
esasını teşkil etmiştir.Malazgirt 'te Sultan Alparslan'a yenilen
Romanos Diogenes, tahtını geri almak için giriştiği mücadelelerde
yenilip esir düşünce, Kütahya 'ya getirilip gözlerine mil çekilerek
hapsedilmiştir. (Romanos Diogenes, daha sonra sevkedildiği Kınalı Ada
'da vefat etmiştir.
KÜTAHYA'NIN TÜRKLERİN HAKİMİYETİNE GİRMESİ
Malazgirt Muharebesinden sonra Türkler, hızla Anadolu 'nun fethine
giriştiler. 1071 yılından sonraki birkaç yıl içinde Anadolunun hemen
tamamı Türkler tarafından fethedildi.Anadolu Selçuklu Devleti 'nin ilk
hükümdarı Kutalmışoğlu Süleyman Şah 'ın kardeşi Melik Mansur, 1074
yılında Kütahya 'yı fethetti. Kütahya, Anadolu Selçuklu Devleti 'nin
bir uç şehri oldu.Yirmi yıl kadar Türk hakimiyetinde kalan Kütahya,
1096 yılında başlayan birinci Haçlı Seferi sonucunda tekrar Bizans
İmparatorluğu Hakimiyetine geçti. (1097)Sultan 2. Kılıçarslan'ın,
ülkesini onbir oğlu arasında paylaştırması sırasında Kütahya,
Gıyaseddin Keyhüsrev 'in hissesine düştü. Daha sonra kardeşler arası
taht kavgaları sırasında durumdan yararlanan Bizans, Kütahya 'yı ele
geçirdi ise de Sultan Alaattin Keykubat zamanında Selçuklu
kumandanlarından İmadüddin Hezar Dinari tarafından üçüncü defa ele
geçirildi. (1230)Uzun yıllar "Kale muhafızı" olarak Kütahya' da kalan
Hezar Dinari Kütahya 'nın imarına çalışmış, bir çok eser bırakmıştır.
Kütahya 'nın Melik Mansur tarafından fethedildiği yıllarda şehir Büyük
Selçuklu İmparatorluğuna bağlı bulunuyordu. Melik Mansur 'un Büyük
Selçuklu İmparatorluğu hükümdarı Melikşah'a karşı ayaklanması üzerine
Melikşah Ümera'dan Emir Porsuk Bey komutasında bir ordu göndermiş,
yapılan savaşta Melik Mansur öldürülmüştür. (1090)
Bu olaydan sonra Emir Porsuk Bey kuvvetleri Kütahya 'ya yerleşmiş,
Porsuk Bey bir müddet Kütahya 'da önemli akarsularından Porsuk Çayı
'nın adı buradan gelmektedir.
GERMİYANOĞLU BEYLİĞİ DÖNEMİNDE KÜTAHYA
"Germiyanlı" Türk aşiretlerinden birinin adı iken sonradan bir beyliğin
ve ailenin adı olmuştur. Aşiretin ilk tarihi şahsiyeti olarak, Baba
İshak İsyanı sırasında Malatya 'da faaliyet gösteren Alişir oğlu
Muzafferüddin 'in adına rastlanır. Germiyanlı sülalesinden Kerimüddin
alişir 'in adı, Selçuklu saltana mücadelesinde Moğollar tarafından
Müinüddin Süleyman Pervane 'nin şikayeti üzerine öldürülen Selçuklu
Emirleri arasında geçer.Malatya taraflarında bir bölgeye "Germiyan" adı
verildiği Selçuklu ve Bizans kayıtlarında belirtilmektedir.Germiyanlı
adının Malatya taraflarından batı Anadoluya gelen bu aşirete bu neden
verildiği (Kütahya 'lı gibi) tahmin edilmektedir.Germiyanlı Beyliğini
kuran Yakup Bey, Moğollar tarafından öldürülen Kerimüddin Alişir Bey
'in oğludur. Kendisi Anadolu Selçuklu Sultanı 3. Gıyaseddin Küyhüsrev
zamanında devletin ileri gelen emirlerinden birisiydi. Görev sahası
Ankara ve civarı idi.3. Alaattin Keykubad 'a bağlı iken 1300 yılında
bağımsızlığını ilan etmiş. Kütahya Merkez olmak üzere beyliğini
kurmuştur. Beyliğin ilk müstakil idarecesi olan Yakup Bey devri
(1300-1340) Germiyanoğullarının en güçlü dönemini oluşturur. Yakup Bey
'in hakim olduğu topraklar, bazı kaynaklarda Yakub-ili adıyla
adlandırılmıştır.Bazı kaynaklarda Bizans'ın Yakup Bey devrinde
Germiyanoğullarına yıllık 100 bin dinar vergi ve hediyeler
gönderdikleri belirtilir. Yakup Bey 'den sonra yerine oğlu Mehmet Bey
(1340). Onunda 1361 yılında ölümü üzerine yerine oğlu Süleyman Şah
geçti.Osmanlı Sultanı 1. Murat, oğlu Şehzade Bayezid 'e Süleyman Şah
'ın kızı Devlet Hatunu istemek üzere bir heyet gönderdi. Süleyman Şah
'da cevabi bir mektupla devrin ileri gelen alimlerinden İshak Fakih 'i
Osmanlı başkentine gönderdi. İshak Fakih 'in getirdiği hediyeler
arasında meşhur Germiyanlı atları Denizli bezlere ile altın ve gümüş
eşyalar bulunuyordu.Süleyman Şah, kızının çeyizi olarak Kütahya, Simav,
Emet ve Tavşanlı 'yı Osmanlılara bıraktı. Kendisi Kula 'ya çekildi.
1381 yılında yapılan düğünden sonra Şehzade Beyezid Kütahya sancağına
idareci olarak gönderildi.Ancak Kütahya, Ankara Savaşı 'ndan sonra
tekrar Germiyanoğulları 'nın hakimiyetine geçti. (1402) Bu sefer
beyliğin başında II. Yakup Bey vardı. Bu durum II. Yakup Bey 'in 1429
yılında ölümüne kadar sürdü. Yakup Bey 'in vasiyeti üzerine germiyan
ülkesi Osmanlı hakimiyetine geçti.
Kütahya Germiyanoğulları zamanında tarihin en parlak devirlerinden
birini yaşamış, iktisadi ve fikri bakımdan büyük gelişmelere sahne
olmuştur.
Beyliğin merkezi olması sebebiyle Kütahya 'da birçok mimari eserler
inşa edilmiş, şair, edip ve fikir adamları bu şehirde toplanarak
eserler kaleme almışlardır.
OSMANLI İMPARATORLUĞU DÖNEMİNDE KÜTAHYA
Osmanlı yönetimine geçtikten sonra Kütahya bir "Sancak Merkezi" oldu.
1. Murad 'ın oğlu ve Germiyanlı Beyi Süleyman Şah 'ın damadı olan
Bayezin' de Kütahya Sancak Beyi olarak görevlendirildi. Osmanlı
Devletinin Anadolu Beylerbeyi İshak Paşa 1451 yılında beylerbeylik
merkezini Kütahya 'ya taşıyarak buraya yerleşti. Kütahya uzun süre
beyler beylik merkezi olarak kaldı.Timur Ankara savaşından bir hafta
sonra Kütahya 'ya gelmiş, çok sevdiği bu şehirde bir ay
kalmıştır.Kütahya 'da bulunan Ulu Cami 'nin ilk şekli Yıldırım Bayezid
tarafından yaptırılmıştır. Kayıtlarda Ulu Caminin adı "Yıldırım Han
Camii" olarak da geçer. Anadolu tarafına yapılan seferlerde Osmanlı
ordusunun toplantı yeri ve aynı zamanda önemli bir uğrak yeri olan
Kütahya önemli eserlerle de donatılmıştır. Tarihte bilinen ilk toplu iş
sözleşmesi 13 Temmuz 1766 tarihinde Kütahya 'da imzalanmıştır. O dönem
Kütahya Valisi Ali Paşa 'nın huzurunda yapılan görüşmeler sonucunda
işveren ile işçiler arasında anlaşmaya varılmış, çırak, kalfa ve
ustaların ücretleri ayrı ayrı belirlenmiştir. Söz konusu anlaşmada
bahsedilen işçiler çinicilerdir.Kütahya adı Mısır Valisi Ali Paşa ile
Osmanlı Devleti arasında yapılan savaşlar sonunda 1833 yılında yapılan
anlaşma ile uluslararası alanda duyulmuştur. Zor durumda kalan Osmanlı
Devletinin Rusya 'dan yardım istemesi üzerine, Osmanlı Devleti üzerinde
Rus nüfusu olmasını istemeyen İngiltere ve Fransa, Mehmet Ali Paşa 'yı
ikna ederek Kütahya Antlaşmasının yapılmasını sağlamışlardır.1848
ihtilalleri neticesinde başlayan Macar milli hareketi, Avusturya ve
Rusya tarafından kanlı bir şekilde bastırılınca, hareketin
liderlerinden Kossuth Lajos, Bathyayi ve Mesreras 1849 'da Osmanlı
baskılarına rağmen Osmanlı Devleti mültecileri geri vermedi. Kossuth
(Koşut) ve maiyeti Kütahya 'ya yerleştirildiler. 1851 tarihine kadar
Kütahya 'da kaldılar. Kaldıkları ev bugün müze haline getirilmiştir ve
ziyaretçilere açıktır.