İstanbul,
Türkiye'nin en kalabalık, iktisadî ve kültürel açıdan en önemli şehri.
Belediye sınırları göz önüne alınarak yapılan sıralamaya göre, 11
milyonu geçen nüfusuyla Avrupa'nın birinci ve dünyanın dördüncü
kalabalık kentidir.
[2] 2005 yılında yapılan bir araştırmada İstanbul'un dünyanın ekonomik açıdan 34. büyük kenti olduğu belirtilmiştir.
[3]Marmara kıyısı ve
İstanbul Boğazı boyunca,
Haliç'i de çevreleyecek şekilde Türkiye'nin kuzeybatısında kurulmuştur. İstanbul'un
Avrupa'daki bölümüne
Avrupa Yakası veya Rumeli Yakası,
Asya'daki bölümüne ise
Anadolu Yakası denir. Dünyada iki kıta üzerinde kurulu tek metropoldür. 39 ilçesi vardır, sınırları içinde
büyükşehir belediyesi ile birlikte toplam 40 belediye bulunmaktadır.
2010 yılında
Avrupa Kültür Başkenti olacaktır.
Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan İstanbul,
330 -
395 yılları arasında
Roma İmparatorluğu,
395 -
1204 ile
1261 -
1453 yılları arasında
Doğu Roma İmparatorluğu,
1204 -
1261 arasında
Latin İmparatorluğu ve son olarak
1453 -
1922 yılları arasında
Osmanlı İmparatorluğu'na
başkentlik yapmıştır.
İsim [değiştir]M.Ö. 667 yılında; İstanbul'a yerleşim kuran kolonist
Megaralılar şehri o dönemdeki kralı
Byzas için "
Bizantium" ismini koymuştur. M.S.
196 yılında da Roma İmparatoru
Septimius Severus şehri bir saldırı sonrasında ele geçirmiş, ancak bu sırada şehir bir harabe haline gelmiştir. Şehri yeniden onarınca, bir çok
Romalı da İstanbul'a göç etmiştir. Her ne kadar Severus şehre oğlunun ismi Augusta Antonina (İmparator olunca ismi Antoninus
Caracallaolmuştur) vermek istese de rivayete göre, Konstantin şehre
Konstantinopolis ismini vermeden önce halk arasında bu şehre Nova Roma
(Yeni Roma) deniliyordu.
Konstantin de ilk başta şehrin resmi ismini
Nova Romakoymak istedi; ancak dini anlaşmazlıklar çıkınca bundan vazgeçti.
İstanbul adının kökeninin Antik Yunancaya dayandığı da rivayet edilir.
Türkler İstanbul'u ele geçirmesi sırasında ve öncesinde; Selçuklularda
olduğu gibi şehre Stamboul-Stambul demekteydiler. Türklerin yanı sıra;
10'uncu yüzyılda Arapların 12'inci yüzyılda da Ermenilerin şehri bu
isimle andıklarını öngörürler. Ancak; devlet işlerinde Osmanlı
İmparatorluğu Konstantiniyye ismini kullanır.
Şehrin İstanbul ismini sık kullanması ise 17'inci yüzyılda;
Evliya Çelebi'nin şehirden bu isimle bahsetmesiyle başlar. İstanbul kelimesi
Rumca"εις την Πόλιν" ya da "στην Πόλη" (eis tén pólin ya da sten pole
=şehire doğru ya da şehirde ) tümcesinden gelir. 18'inci yüzyılda
III. Mustafa döneminde ise; paraların üzerinden Konstantiniyye kaldırılarak, İstambol'u koyunca resmiyete dönüşür. (
1770)
İstanbul'a farklı isimler veren pek çok dil vardır:
- Rumca: Konstantinúpolis (Κωνσταντινούπολη), Istinpolin, Megali Polis, Kalipolis, Vizantion
- Latince: Bizantium, Constantinopolis, Antoninya, Alma Roma, Nova Roma
- Gürcüce: Estanbuli, Eskombuli
- Slavca: Çargrad, Konstantingrad
- İbranice: איסטנבול (İs-tan-bul), Ortaçağ'da קושטא (Kuş-ta / Kos-ta)
- Norsca: Miklagard
- Ermenice: Vizant, Stimbol, Esdambol, Eskomboli, Stambol (Ստամբուլ)
- Arapça: Bizantiya, el-Mahsura, Kustantina el-uzma
- Selçuklular zamanında: Konstantiniyye, Mahrusa-i Konstantiniyye, Stambul
- Eski Rusça: Çargrad, Vizantiy, Konstantinopol, Stambul
- Osmanlıca:
Dersaadet, Deraliyye, Mahrusa-i Saltanat, Istanbul, Islambol, Islambul,
Darü's-saltanat-ı Aliyye, Asitane-i Aliyye, Darü'l-Hilafetü 'l Aliye,
Payitaht-ı Saltanat, Dergâh-ı Mualla, Südde-i Saadet, Kostantiniyye (
قسطنطينيه )
İstanbul