Türkiye İlcesi Isparta M4y64i10
Türkiye İlcesi Isparta M4y64i10
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Cocuklar Duymasın ! xD Den Gelen Arklarımızın Üye Olmaları Önemle Rica OlunuR..

 

 Türkiye İlcesi Isparta

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
MrS By KoЯn
Power Üye
Power Üye
MrS By KoЯn


Mesaj Sayısı : 83
Points : 2070
Kayıt tarihi : 16/04/09

Türkiye İlcesi Isparta Empty
MesajKonu: Türkiye İlcesi Isparta   Türkiye İlcesi Isparta Icon_minitimePerş. Nis. 16, 2009 12:49 pm

Isparta

Isparta Tarihçe Isparta il merkezi eski ve tarihi bir kenttir. Şehrin
yaklaşık 5-6 bin yıllık bir tarihi olduğu tahmin edilmektedir. Isparta’
ya Hititlerin, Frigyalıların, Lidyalıların, İranlıların,
Makedonyalıların (Yunanlıların), Romalıların (Bizans), Arapların,
Haçlıların, Selçukluların, Hamitoğullarının, Osmanlıların zaman akışı
içinde hükümran oldukları bilinmektedir. Miladın başlangıcında (Baris)
adını taşıyan bu günkü Isparta’nın da içinde bulunduğu PİSİDİA Bölgesi
uzun süre Romalıların da egemenliği altında kalmıştır. Romalılar
döneminde Hıristiyanlığın en önemli din merkezleri arasında Isparta’da
bulunmaktadır. Isparta 1204 yılında Selçuklu Hükümdarı 3. Kılıç Arslan
tarafından Bizans egemenliğinden alınmış, 8 asra yakın bir zamandır
Türklerin toprağı olmuştur. Anadolu Beylikleri döneminde Isparta 1300
yılında Hamitoğulları Beyliğinin merkezi olmuş, 1390 yılında da Osmanlı
Devletinin Sancağı olmuştur. Isparta Cumhuriyetin ilan edilmesi ile
birlikte 1923 yılında vilayet olmuştur.

BARİS’TEN ISPARTA’YA
Isparta adının kökeni hakkında çeşitli görüşler vardır. Böcüzade
Süleyman Sami'nin Isparta Tarihi'nde, Meydan Larousse'da, Kamus-ul
Alâm'da Isparta adının, Pisidia şehirlerinden Baris'in yerine
kullanıldığı ifade edilmektedir. Ayrıca bazı kaynaklara göre “Baris”
adının Sanskritçe "Su" anlamına gelen "Vari" kelimesiyle bağlantısı
olduğu sanılmaktadır. Bu adın başına "Is" zarf edatı getirilerek
Isparıta seklini aldığı, galat olarak "Isparta" denildiği
belirtilmektedir
Diğer bir görüsü ifade eden Turhan Hikmet Dağlıoğlu, Isparta adının
"Baride" kelimesinden geldiğini, bu kelimenin Lidya dilinden gelmiş bir
sözcük olduğunu, Yunan göçmenlerin Anadolu'ya gelmelerinden sonra,
Baride adına "Eis" takısını ekleyerek, "Isbarida" dediklerini
açıklamaktadırlar. Daha sora bu adın Türkler tarafından "Isparta"
seklinde kullanıldığı görüşüne, Prof. Osman Turan ve Prof. Ramsey
katılmaktadır.
Arap kaynaklarında Isparta adı, Sabarta (Ibn-i Batuta'da) olarak
geçmektedir. Bu adın, M.Ö. VIII. yüzyılda, Karadeniz'in kuzeyindeki
İskitlerce, Güneye sürülen Sabardai kavimlerinin ilimize yerleşmeleri
sonucu, verildiği ifade edilmektedir.
TARIH ÖNCESI DÖNEMLERDE ISPARTA:
Pisidya bölgesinin önemli yerleşme bölgelerinden biri olan Isparta'nın
tarihi, tarih öncesi dönemlere kadar gittiği ifade edilebilir. Bölgeye
yerleşim Paleolitik dönemle başlamaktadır. Şevket Aziz Kansu, 1944
yılında yaptığı araştırmalar neticesinde, Bozanönü Ovası'nın ortasında
bulunan Kapaliin Mağarasının üst Paleolitik döneme ait olduğunu
beleirtmiştir.
Keçiborlu'nun Gümüşgün köyü yakınlarında Prof. Louis'in yaptığı
kazılarda, Mezolitik çağına ait "Mikrolit" adi verilen çakmak taşlarına
rastlanmıştır. Aynı yörede Şevket Aziz Kansu'nun 1944 yılında yaptığı
kazılarda ele geçen buluntular, Mezolitik dönemde yörenin yerleşim yeri
olduğunu, yaşayış özelliklerinin de bunu doğruladığını, bu dönem
insanın göl ve ırmaklarda besin sağlayarak, topraklarda açtıkları
çukurlarla, ilk ilkel sarnıçları yaptıklarını göstermektedir.
Tarih öncesi çağın üçüncü dönemi, Neolitik devri olmuştur. Bu devire
ait Yeniköy Höyüğündeki (S. Karaağaç) buluntular bunu doğrulamaktadır.
Bunun dışında, bugüne kadar bir yeni kalıntının bulunmaması, doğrudan
doğruya yeterli inceleme ve kazının yapılmaması ile ilgilidir. Bu dönem
insani, avcılık ve toplayıcılığın yanısıra, toprağı ekip biçmeye,
yerleşik köy hayatına da başlamıştır.
Toprak Tok Hüyüğü ve Köşktepe'de rastlanan küp mezarlar ile ele geçen
başka buluntular, Isparta'daki yerlesmenin Kalkolitik dönemde de var
olduğunu göstermektedir. Kalkolitik dönem sonrası Tunç kültürleri,
Pisidya ovasında oldukça yaygın bir biçimde gözlenebilir.
İLKÇAĞLARDA ISPARTA
Pisidya'nin, eski şehirlerinden olan Baris'in kimler tarafından ve ne
zaman kurulduğu ifade etmek oldukça zor olsa da; M.Ö. VI. yüzyıldan
itibaren mevcut olduğu sanılmaktadır.
Isparta'nın ilkçağlardaki tarihi, Pisidya bölgesinin genel tarihi akışı
içinde ele alınabilir. Anadolu’nun tarihi ve medeniyeti ile yakıdan
ilgisi olan Pisidya çevresi, Anadolu'da cereyan eden siyasi olaylarda
faal rol oynamış ve zaman zaman büyük devletlerin egemenliği altına
girmiştir.
Gerçekte, Isparta ve çevresinde Hititlere ait bazı eserlerin bulunması,
bu bölgedeki Hitit varlığına işaret etmektedir. Tarihi dönemlerde Hitit
egemenliği altındaki bu bölgeye daha sonra İyonlar ve Lidyalılar hakim
olmuşlardır. Şehrin tam anlamı ile kuruluşu da Lidya dönemine rastlar.
M.Ö. 546 tarihinde Persler'in Lidya Devleti'ni yenmesi ve Anadolu'ya
hakim olmaları ile Isparta, Persler'in üstünlüğünü kabul etmek zorunda
kalmıştır.
Persler'in Anadolu'ya sahip olmasından sonra, gerek bağımsızlıklarını
elde etmek isteyen Pers valileri, gerekse Küçük Asya'dan Mısır'a kadar
uzanan Pers hakimiyetine karşı ayaklanmış ve bu tür isyanlara Isparta
ve çevresi de katılmıştır.
Öteden beri Doğu-Batı arasındaki çatışmaları önlemek ve babasının
ortaya attığı politikayı gerçekleştirmek isteyen Büyük İskender, M.Ö.
333 yılında Lidya'yı alarak tarihi Asya Seferi'ne başladı. Lidya'ya
Nearkhos’u Vali olarak atayarak, Pisidya üzerine yürüdü. Önce
Saglassus'u alan Iskender, daha sonra Dinar'a geçerek Pisidya'nin
tamamını, ülkesine bağlamış oldu.
Hellenizmin kuvvetli etkisi, basta Sagalassos(Ağlasun) olmak üzere
Pisidya şehirlerinde kuvvetle devam etti. Gerek İskender adına, Küçük
Asya şehirlerinde basılan sikkeler; gerekse, bugünkü canlılığını
muhafaza eden Ağlasun harabeleri bunu açık olarak ispat etmektedir.
Bununla beraber, bu dönemde Isparta henüz önemli bir mevkiye sahip
değildi.
Pisidya İskender İmparatorluğunun parçalanması ile Selefkosların
hissesine düştü. Daha sonra da Bergama Krallığı'na bağlandı. Bu
Krallığın M.Ö. II. yüzyılda yıkılmasını izleyen günlerde, Romalılar
Anadolu'yu ele geçirmiş oldular.
Yukarıda belirtildiği gibi, bu devirlerde Isparta'nın merkezi bir rol
oynadığı görülmektedir. Ancak ilk çağda, yakının da kurulmuş olan
Sagalassos ve Isparta'ya 32 Km. mesafede olan Akrotiri (Egirdir) önemli
birer merkezi şehir görevini görüyorlardı. Sebebini, bu şehirlerin
savunmaya elverişli olmalarında aramak gerekir. Ayni zamanda Pisidya
çevresinde ve Isparta civarında daha bazı şehirler, Isparta ile rekabet
halinde ve hatta ondan daha üstün durumda bulunuyorlardı. Şimdiki
Atabey'in yerinde bulunan (Argos) Bayat Köyü civarındaki tepe
harabelerine rastlanan Selevcia, Sidera, Gönen'in yerinde Conane
şehirleri, bu merkezlerin başlıcalarını teşkil ediyordu. Daha sonra bu
şehirler, deprem ve istilalar yüzünden harap bir hale gelmiştir. Bunun
sonucunda, Isparta karşısında gerilemeye başlamışlardır.
Sagalasos'un eski önemini kaybetmesinden sonra, Isparta, Pisidya
Piskoposluğu'nun merkezi haline geldi. Bu suretle şehir büyük bir önem
kazanmaya basladi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Snqlaydmr
Bayan Moderatör
Bayan Moderatör
Snqlaydmr


3.Uyarı
Takımlar : Türkiye İlcesi Isparta D1e2ee3fede4072d5e25570324a07802
Ruh hali : Türkiye İlcesi Isparta Geveze10
Mesaj Sayısı : 295
Yaş : 30
Nerden : Kasımpaşa
Points : 7825
Kayıt tarihi : 25/03/10

Türkiye İlcesi Isparta Empty
MesajKonu: Geri: Türkiye İlcesi Isparta   Türkiye İlcesi Isparta Icon_minitimePerş. Mart 25, 2010 4:46 pm

HariKulaDe.... Paylasım İcin SagoL..... &)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Türkiye İlcesi Isparta
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Türkiye İlcesi Ankara
» Türkiye İlcesi Sakarya
» Türkiye İlcesi rize
» Türkiye İlcesi Karabük
» Türkiye İlcesi samsun

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: iL iL TürkiYe-
Buraya geçin: